30 Aralık 2011 Cuma

Rüzgar Bizi Taşıyacak



Selam çocuğum,yarın bu senenin son günü.Yeni yıl için herkes iyi şeyler diliyor.Birilerinin sana kavuşmamı dilemesini istiyorum canı yürekten.

29 Aralık 2011 Perşembe

hep bunalım hep bunalım off nereye kadar :)


Doğar benim kuzum,vantuz gibi yapışır annesinin orasına burasına,gitmez bi yerlere...

haftalar su gibi geçiyor...

Merhaba günlük,

ofisteyim.Nöbetçiyim.Kimsecikler yok,saat beş buçuğa geliyor.İki gündür müthiş soğuk hava.Kış moduna girdik sonunda.İki gün sonra yeni yıla giriyoruz.Geçen hamileliğimde yaşadığım beş ayı neredeyse hatırlamıyorum.Bunu şimdi fark ettim.Çok üzücü.Çünkü bu hayat benim.Ve ne kadar zamanım kaldığını bilmiyorum.Tadını çıkarmak varken neden kendimi mide bulantılarına kaptırıp,üzüyorum ki.Neyse ki bu sefer çok rahatım.

Yarın çok önemli bir anlaşma yapacağım.Eğer başarılı olursa hamileliğimin sonuna kadar hatta doğumdan sonra bile uzunca bir süre maddi sıkıntı yaşamayacağım.Bu benim ,Memoş'un ve bebeğin rahatı için bulunmaz fırsat.Allah'ım hakkımızda hayırlısını ver.Mevlam ne eylerse güzel eyler...Çok yalaka hissettim kendimi :)) Ama içimden geldi yalan yok.

Bebek büyüyor.Elçin bana angel sound diye bir alet verdi.Geçen hafta iki kez duydum kalp atışlarını miniğimin.Oysa Elçin 14 haftadan önce duyamazsın demişti.11 hafta 1 günlüğüm şu an.Bazı internet sitelerinde 12.hafta diyorlar bazılarında 11. hafta.Karnımda ufak kıpırtılar hissediyorum ama gaz mı bebek mi anlayamıyorum.Yakında bir kaç haftaya kadar büyük tekmeler,sert kroşeler başlar inşallah.Çok güçlü bir olsun istiyorum.Kaya koyabilirim adını.Evet birden aklıma geldi neden olmasın.

Yazasım yok galiba,biraz isim araştırayım.

22 Aralık 2011 Perşembe

İlk fotoğrafımızı aldık.

Selam günlük,

biraz gecikme ile yazıyorum her zamanki gibi.Salı günü gördük bebeğimizi,memoş da geldi.Kalp atışlarını duyduk yine bebeğimizi gördük.Doktorcum ultrason aletini bastırınca karnıma bir iki kıpırdandı bebiş,sonra öylece yattı durdu.Büyüklüğü haftası ile uyumlu dedi doktorcan.Şimdilik bir sıkıntı yok.

Ancak bu sıkıntı olmayacak demek değil.Günler geçtikçe korkum artıyor.İlk başlarda heyecandan,ardından da mide bulantılarından korkmaya fırsatım kalmamıştı.Şimdi sağlıkla büyüdüğünü gördükçe,bulantılar azaldıkça,karnım da şişmeye başladıkça korkmaya başladım.Bunun böyle sağlıklıca devam etmesi için herşeyi yapabilirim.

Bir tür araştırmaya dahil olacağım.11. ve 22. hafta dopler ultrason ile damardaki kan hızı ölçülecek ve bir anomaliya rastlanırsa tedavi şekli değişecek.Yani bu oluşması muhtemel problemleri önceden görebilmek amaçlı bir önlem gibi.Bana faydası olmasa dahi benim gibi mutasyonu olan gebe kadınlar için işe yarayacak bir şey.Belki benim için de bundan sonrakiler için.

Umutsuzluğum konusunda çok pembe bir tablo çizmese de doktorum yine de iyi şeyler düşün ,bu sefer farklı olabilir filan gibi cümleler kullanıyor.Ama dedim ya yine de çok pembe bir tablo çizmiyor.Çünkü o da iğneyi kullandığım halde bebeğimin öldüğünün farkında.10 Ocakta tekrar randevum var.

Yani günlük gelecek neler gösterecek bilemiyorum.Dileğim çocuğumu sağlıklıca doğurmak.Başka ne olabilir ki?

Her şey Allah'a çıkıyor.Nasip et rabbim.

18 Aralık 2011 Pazar

Salı günü görüşcez kuzumlan

Yine uzun zaman olmuş.Bugünlerde nasıl göründüğümü hatırlayabileyim diye bir fotoğraf  paylaşacağım.Hafiften göbeğim çıkmaya başladı .Şu an on haftalık hamileyim.Sanırım bu gidişle yine ilkindeki gibi çok kilo alacağım.Bugün pazar.Dün annem geldi.Geldiğinden beri oturmadı.Sürekli çamaşır yıkıyor,ütü yapıyor,yemek yapıyor.Anne olmak böyle bir şey demek ki.Anne yoruldun dinlen biraz diyorum ne yaptım ki diyor.

Bebeğim,karnımda minik kıpırtılar hissediyorum.Mehmet gazdır o diyo :)) Ama ben senin minicik kollarıınla anneye selam çaktığını düşünüyorum.Salı günü kontrolümüz var.Bakalım ne kadar büyümüşsün.Bütün organların tam ve yerinde mi göreceğiz.

Sol mememdeki apse kurudu gitti.Böylece hiç ilaç kullanmadan atlattım bu dönemi çok şükür.Sana zarar verecek herşeyden siddetle kaçınıyorum küçüğüm.Aslında ben bu kadar duygusal sayılmam,belki yıllar sonra okuduğunda anne ya ne duygusal yazmışsın diyeceksin.Ama hep söylüyorum ya bu hormonlar insanı bambaşka biri yapıyor.

Sana bir yelek başladım.Beyaz.Sen doğana kadar anca biter sanırım :)))

Ha mide bulantıları tavan yaptı yine iki gündür.Bu haftadan itibaren gitgide azalacak ve 12.haftada tamamen yok olacakmış.Bakalım sabırsızlıkla bekliyorum.Belki beş kez doğum yaparım ancak mide bulantısı beni doğum sancısından daha çok etkiliyor.

Neyse mide bulandırmaya gerek yok.Nasıl olsa hepsi geçecek.

Doğmadın,yoksun bile,çok hayal de kurmuyorum ama enteresan şekilde seni çok seviyorum.Bebek oluşunu seni emzirmeyi giydirmeyi yıkamayı değil de ,kocamanken senle sinemaya gitmeyi,kuğuluya gitmeyi,film izlemeyi filan hayal ediyorum.

Canım bu günlük bu kadar.Biraz annemle ilgileneyim.Seni çok çok çok çok çok öpüyorum minik ayacıklarından.

4 Aralık 2011 Pazar

Bebem'e özel...

Selam bebek,

evet doğmadan ölebilirsin ama doğabilirsin de elbette.Ve sana özel bir kaç satır yazmamak koca adam  ya da güzel bir genç kız olduğunda bana kızmana sebep olabilir.Yazacaklarımın tamamen sana özel olmasını istiyorum ve iyi yazarım aslına bakarsan ama şu an yine kilitlenmiş durumdayım.Sanal ortamda genç kızlık yıllarımdan kalma ve evlendikten sonra açtığım blog sayfaları var.Orada onlarca şiir,ufak denemeler filan var.Çoğunu ben şu an okuduğumda anlayamıyorum.Ancak sana o şiirlerin sahiplerini ve hikayelerini anlattığımda anlayacağından eminim.Bazen aşklarını,ayrılıklarını ve cinsel hayatını paylaşabilesin diye kız olmanı istiyorum.Sonrasında benim yanımda olasın,dağım olasın,dağın olayım diye erkek olmanı hayal ediyorum.bir yandan biribirimizi çok sevelim istiyorum,diğer taraftansa annemle ben gibi çok bağlılığın tarafları üzdüğünü düşünerek çok bağlanmamayı planlıyorum sana.Ve fakat bu böyle planlı yaşanabilecek bir duygu durumu değil sanırım,bunu sen doğduğunda çok daha iyi anlayacağım ya da anlayacağız birlikte.Sen bir süre bensiz yaşamayazsın çünkü seni besleyen ben olacağım.Belki de çocukların anneye muhtaçlığı doğumdan itibaren öğrendikleri bir duygudur. Ve annenin çocuğunun ona muhtaç olduğunu düşünmesi...Aynı şey yani..

Ofisteyim şu an.Bugün günlerden pazar,pazar nöbeti tutuyoruz Adil Bey diye bir arkadaşla.Ahmet Kaya açtı şimdi "Biz Üç Kişiydik" çalıyor.Ahmet Kaya'yı çok severim ben.Benim küçüklüğümde yaşıyordu ama öldü.Ben sana 22. haftayı atlattığında dinletmeye başlarım.Benden biraz olsun bir şeyler aldı isen,seversin eminim.

Olur ya sen bunları okuyup anlayacak yaşa gelene kadar bana bir şey olur,sana harika bir playlist yapayım.Annenden sana...

Dardayım
Tedirgin
İyimser Bir Gül
Bir Minik Kız Çocuğu
Mahur
Sel Dağı
Sevemezsin
Hep Sonradan
Merhaba
Biz Üç Kişiydik
Bir Acayip Adam
Beni Bul
Yetiş Nerdesin
Birazdan Kudurur Deniz
Doruklara Sevdalandım
Ah

(Aklıma gelenler bunlar,arada sırada eklerim yine)

Bunun dışında sevdiğim yerli yabancı bir kaç rock grubu var.Ancak bunlar öyle moda ki şu an.Gözünde klişelenmek korkuyorum.İlerde dinlemek istersen Pink Floyd iyidir.U2 İrlandalı bir grup.Ve fransız Noir Desire.Annenin sadece yılbaşı arifesinde ve sonrasındaki bir kaç günde caz dinlediğini bilmezsin tabii.Jan Garbarek dinliyorum.Bu sıralar Zaz diye bir kız var,Fransız.Güzel şarkıları ve iyi bir gırtlağı var.

Yani böyle şeyler işte küçücük minicik içi dolu turşucuğum :))

Kaderimse çekerim :)))

Ve midem bulanmıyor diye diye kendime nazar değdirdim.Bir kaç gün önce resmen hastanelik oldum.Annemi aradım ben ölüyorum gel biraz benimle ilgilen dedim.Annem bir kaç gündür bizde kalıyor.Öyle güzel oluyor ki.Birlikte yemek yapıyoruz,dolaşmaya çıkıyoruz.Film izliyoruz,misafir ağırlıyoruz ya da misafirliğe gidiyoruz.Annemle yapmayı hepten özlediğim şeyler işte..

Mide bulantılarım azaldı ama devam ediyor.Kusmamanın yöntemlerini buldum.Krakerler,havuç filan.Belki de psikolojiktir.Bunların dışında sol mememde apse oluştu tıpkı ilk hamileliğimde olduğu gibi.Antibiyotik de kullanamıyorum,drene ettirmek için doktora da gidemiyorum,korkudan.Bakalım böylece bekliyoruz.Pek sancım yok ama iyiyim yani.Belki koca karı ilaçlarını denerim,soğan kara merhem filan gibi.Alternatif tıp  :/

Bu ayın 20 sinde tekrar kontrolümüz var,bu sefer Mehmet de gelecek.Umarım her şey yolunda gider.

Aslında günbegün yazacaktım ancak bazen tüm gün boyunca bilgisayarı açmadığım oluyor.Oysa neler söylüyordum kendime hamile kalınca canım sıkılmayacaktı,akşama kadar oyun oynayıp,internette geyik yapacaktım :)) Bazen hayatta her şey sizin planladığınız gibi gitmez.Buna çoğumuz kader deriz :)

24 Kasım 2011 Perşembe

pıtı pıtı :)

Eveeettt sonunda kalp atışlarımızı duyduk.Herşey olması gerektiği gibi dedi doktor.Bir ay sonraya randevulaştık.Koskoca otuz gün nasıl geçer bilemiyorum.Öğlene doğru annem geldi,biraz evde oturduk,kahve,kek,bolca dedikodu,bilirsiniz kadınsal şeyler işte.Sonra doktorcuğuma gittik.Nasıl olduğumu sordu,korkacak kadar iyiyim dedim.Kokulardan tiksinme,mide bulantısı ya da başka bir sıkıntım yok galiba ben hamile değilim derken doktorcum ultrason aletini kullanmaya başlamıştı.Hayır efendim hamilesin dedi.Kese kocaman ve bebek kesenin sağında öylece duruyordu.Kalbi pıtı pıtı atıyor,tıpkı bir kelebek gibi kanat çırpıyordu.Tabi annem ilk kez böyle bir manzara gördüğü için çok duygulandı,başladı ağlamaya.Neyseki kısa sürdü.Doktor kalp hızının normal olduğunu söyledi.Ha bu arada Elçin bebeğin kalbini dinleme aletini verecek bana.14.haftadan itibaren kalp sesi duyulabiliyormuş.Daha 6 hafta 1 günlük.14 haftalar da gelir mi acaba.Öyle uzak geliyor ki....Allah'ım hayırlısıyla sağlıkla kucağıma almayı nasip et ya rabbim.Tabi sadece beni değil bebeğinin gelmesini bekleyen tüm anne adaylarını da.

İğneye başladım bugün.Düşük doz yazdı,neden bilmiyorum.Ve innohep yazdı yine.Aslında ben clexan kullanmak istiyordum.Bakalım yarın arayacağım bu konu ile ilgili.Bunun dışında sürekli arıyor arkadaşlarım.Merak ediyorlar tabi.

Bebeğim ...

aslında sana söylemek istediğim çok şey var.Ama tekrar kaybedeceğim diye korkuyorum ve çok bağlanmamaya çalışıyorum.22.haftadan sonra tehlike azalarak devam edecek.O zamana kadar çok hayal kurmak istemiyorum.Beni anladığından eminim.Öpüyorum henüz oluşmamış yanacıklarından,mis kokulum.

23 Kasım 2011 Çarşamba

Zor bir yolculuk...

Çoğu zaman kendimi Allah'a yakarırken buluyorum.Bana yardım et diyorum.Gülümsüyorum,en sevimli halimle.Ardından ağlayacak gibi oluyorum ama bebeğim zarar görecek etkilenecek diye korkup vazgeçiyorum ağlamaktan.Ağlamak kendi kendine oluşan bir duygu durumunun ani bir atağı değildir.Tamamen tercihe bağlıdır.Ve bu tercih anı saliseden bile kısa olabilir çoğu zaman.Yalnızsak hesapsız ağlarız ancak yanımızda biri varsa (ki bu "biri" de ağladığımızı görmesini istediğimiz ve istemediğimiz diye ikiye ayrılır) hesaplarız ağlayıp ağlamamamız gerektiğini.Bazense hatta çoğu zamansa özellikle ağlarız.Her ne ise ağlamamayı tercih ediyorum.

Yarın saat 3'te randevum var ve gün o saate kadar pek de kolay geçmeyecek.Sabahtan bir toplantı ve ardından sözleşme için bir randevu daha.Öğlen annem gelecek.İlkinde doktorda bana iştirak edememişti,şimdi yanımda olabileceği için mutluyum.Umarım herşey yolunda gider ve annem kötü bir sürprizle karşılaşmaz.

Çok kadın tanıyorum,çoğu arkadaşım olan kadınlar.Gebe kalmadan önce çok da inançlı değillerdi.Aslında böyle söylemek çok da doğru değil,elbette inançlılardır ancak çok dile getirmezlerdi "İnşallah,çok şükür,hayırlısıyla"ları.Ne zaman ki gebe kalıyor kadın,maşallahlar,inşallahlar havalarda uçuşuyor.Bu kötü bir şey değil elbette.Annelerimizin şu anki durumlarını açıklar nitelikte.

Çok değişik,hd kalitesinde rüyalar görüorum bir kaç gündür.Zannederim hormanlardan.

Rüyalar....

Kendimi mutlandırmaya çalışıyorum.Hormonlar 70. ve 90. gebelik günleri arası hormonların en yüksek olduğu dönem diyorlar.90. günden itibaren hormon seviyesi düşer ve anne rahatlarmış.Ama yok yakınmıyorum.Bu gerçek bir mucize ve ben hayatım boyunca başıma gelebilecek ilk ve tek mucizeyi sıkı sıkı tutmaya kararlıyım.

Allah'ım yardım et.

Herkese mutlu geceler...Ve bebeğime de :)

yatcaz kalkcaz yarın olcak :))

selam günlükcan ,

koca bir tabak kuru fasulye ve pilav yedim.Ofiste yemek verilmesi şahane bir olay.Yarın bebeğimin kalp atışlarını duyacağız.Annem de benimle gelecek.Mehmet çalıştığı için gelemiyor.Bundan sonraki randevularımı onun izin gününe denk getirmeliyim.

Ufaktan ufaktan mide bulantılarım başladı ama hala ilk hamileliğimdeki gibi sürünmüyorum.Herkes bu seferki kesin erkek diyor.Rüzgar Ali'm geliyor.Aslında kendimi bildim bileli erkek çocuklarını daha çok severim ama nedense bu sefer kız olursa da sevirim gibi hissediyorum.Bu dünyaya benden bir tane daha fazlaymış,herkes öyle söylüyor.Bugün Kuzey ve Güzey var.Bol bol Kıvanç'a bakayım da bebişim ona benzesin.

Hamile yogası ya da benzeri bir aktivite yerine sabah yürüyüşünü mü tercih etmeliyim acaba.Doktora soracaklarımın bir listesini yapacağım.

1-Tempolu yürüyüş yapabilir miyim?
2-İlk hamileliğimde 5 ayda 15 kilo almıştım,fazla kilo alışım kanın pıhtılaşmasını tetiklemiş olabilir mi?
3-Cinsel hayatımıza ne zaman devam edebiliriz? (Aslında bu memoşun sorusu) :))
4-Yememem ve içmemem gereken bir şeyler var mı?
5-Mide bulantılarımın olmaması normal mi?

falan filan :))

Bulantıdan filan geçtim de acayip tahammülsüzüm insanlara karşı.

Ama sen gerilme mucizem,orada gördüğün bilimum kablolar,kordonlar,damarlar ne varsa tutun,bol bol sömür anneyi ki sağlıklıca doğasın.Gözümün nuru,başımın tacı bebem.

pazar günü yazıp da yayınlamadığım yazı

Sürekli kan verdiğim günler bitti sonunda.Dün itibariyle düşük tehlikesi olmadığı bu gebeliğin sağlıklı bir gebelik olduğu anlaşıldı,çok şükür.

Aslında bu blog sayfası ile tüm hamileliğim boyunca ne yaşadığımı yazacaktım ancak nedense çok şey yazasım gelmiyor.Bugün pazar.Bolca çamaşır yıkadım ve şöyle hafif de bir temizlik yaptım.

bir kaç gece önceki ruh halimle

Dün gece gördüm düşümde ,seni özledim anne.Gözlerinden akan bendim düştüm göğsüne söyle canın yandı mı anne?

öyle çok şey yazmak istiyorum ki.Bir yandan da ne yazsam faydası olmayacak,yazılan yazıldı çünkü.Yakarayım diyorum avazım çıktığı kadar ya da susayım.Evet yalnız doğdu herkes öyle de ölecek ama ben bunca kalabalığın içinde ,onlarca insanın içinde doğduğumdan beri öyle yalnızım.Tüm bunların hamileliğin verdiği duygusal duygu durumundan dolayı olmadığını biliyorum.Bu farkındalık birikim işte.

Bazen kolay olasını diliyorum,ufak bir şeyin bile.Pek kolay oluyor.Tamam zoru başarayım filan.Aslına bakarsan günlük kalemim çok iyidir ancak ifade edemiyorum  bu gece.

17 Kasım 2011 Perşembe

Ve not :

hala midem bulanmıyor . Bu iyi mi kötü mü bilemiyorum :S

Memoş'un doğum günü....

çok önceden tahlil yapmaya başlamak gebeliği önceden öğrenmek yani,evet ilk başta çok mutlu ediyor anneyi ancak çok da iyi olmuyor.Çünkü regl olmama 3 gün kala öğrendim gebe olduğumu ve o gün bugündür kese görüldü aman görülmedi aman bebek yok içinde kalp atışı için erken beklemek lazım falan daha çok strese girmeme sebep oldu.Dün bir panikle doktoruma gittim,kanama var diye.Doktorcum baktı baktı kanama filan yok.Mercimeğimin evi (kese) 4 mm olmuş.İki gün önce 2 mm idi.Doktorcum iki gün ara ile kan beta hcg istedi.Eğer bu değer iki gün içerisinde iki katına çıkar ise gebelik normal ve sağlıklı ilerliyor demekmiş,iki katına çıkmaz ise bir problem var.Geçen cumartesi 570 çıkan değer hesaplarıma göre bugün 2000 civarında olmalı.Bakalım akşam 5 gibi sonuçlara internetten bakacağım.

Bununla beraber bugün hacettepe hastanesinde kan ve idrar verdim.Gülderen hemşire çok tatlı kadın sanırım tahlil vs işlerimizle hacettepeye gittiğimizde Gülderen hanım ilgilenecek.Zor olacağını sanmıştım ancak istenen tetkikleri işaretledi,kanı 1 kat,idrarı 3 kat aşağıda vereceksin dedi.Verdim ve geldim.Sonuçları salı günü canım doktoruma fakslayacakmış.

Benim ve bebeğim için harika doktoru aramak son derece sancılı bir süreçti.Şimdi içim çok rahat.Özgür Deren,hastalığım konusunda uzman.Bana belki daha fazla tetkik yapılmalı dedi.İlk gebeliğimde başka bir sebep ya da ikinci bir mutasyon oluşmuş olabilirmiş.Ancak eski tetkikleri gösterdiğimde yapılması gereken herşey yapılmış,başka mutasyon yok dedi.Ancak ona söylemeyi unuttuğum bir şey var.20 haftalık gebe iken 15 kilo aldığım için de bir sıkıntı oluşmuş olabilir mi?Bunu sormayı unuttum.

Bugün Mehmet'in doğum günü,ona bir pasta yapmayı düşünüyorum.

13 Kasım 2011 Pazar

başlık da yazasım yok demek bile bir tür başlıktır.

Geçen hamileliğimle alakası olmayan ve alakasızlaştıkça da korkutan günler yaşıyorum günlükcan.Ne en ufak bir mide bulanması ne de uluya uluya ağlama seansları...Hatta zaman zaman hamile olduğumu bile unutuyorum.Hoplayıp zıplıyorum işe giderken,sonra "hooop" diyorum kendime "kızım manyak mısın hamile hamile hiç olacak iş mi yavaş yürü" filan diyorum.Yani dedim ya fiziksel olarak korkacak kadar iyiyim.Ancak hala bir doktor bulamadım.Bu konuda kafam öyle karışık ki.Bir kez özel hastaneye gitmiş - ki Ankara'nın en köklüsü diye bilinir-

arkadaşım aradı sonra devam ederim.kahveye çağırıyor.

off bu sefer hiç bir şeyi takmamayı düşünüyorum.Dünyanın hologram olduğu gerçeğini kabul ediyorum.Ve her şey bitti ve kalem kırıldı.Zamanı ben uydurdum ve yaşanacaklar yaşandı.Allah verdiyse gelecek,doğduysa doğacak.

Kendimi evrenin sonsuz uyumuna,bu harika senaryoya bıraktım.Zaten başka ne yapabilirim ki :))

Bebeğimi seviyorum!

11 Kasım 2011 Cuma

Beklemek çok zor ya :))

Uzun zaman oldu.

En başından anlatmaya başlamalıyım.Kurban bayram biteli iki gün oldu.Geçen hafta bugün annemlere gittim,planım iki gece orada kalıp,bayramın birinci günü evime dönmekti.Ertesi gece de binip otobüsle Bursa'ya geçmek.Arife günü annemle öylesine bir gebelik testi aldık.Ben eve gelince hemen yaptım ve bir şey çıkmayınca çöpe attım kimseye de bir şey söylemedim.Neyse bayram günü annem her zamanki gibi çöpde neler var diye bakarken testi bulmuş.Birlikte tekrar baktığımızda son derece şeffaf ,silik bir ikinci çizgi gördük.İnanamadık çok sevindik tabi ama fazla heveslenmemek gerekiyordu.Neyse bayramın birinci günü öğleden sonra babaanneme geçtik,annemler bana geldiler ve gece kaldılar.O gece bir test daha aldık,aynı silik çizgi yine gülümsedi bize.Ertesi gün Bursa'ya gittik.Bu arada eltim doğum yaptı,kızı pek şeker maşallah.Bursa'da da o çizgiyi net görebilmek için ve bayram nedeniyle bir doktora gidememenin stresiyle tahminen on tane kadar test yaptım.Her seferinde bir öncekinden daha koyu görünen bir silik çizgi vardı.

Ve dün Ankara'ya döndük.Tabi hemen soluğu doktorda aldım.Saat 11 gibi kan verdim.Öğleden sonra 1:30 'da hamile olduğumu öğrendim.Hemen doktorum Nuri Danışmanı aradım.Bana sonucu fakslamamı söyledi ve beni arayacağını.Akşam 6 gibi konuştuk.Cumartesi günü yani yarın tekrar bi kan testi daha yaptıracağım,değerin dünkünün iki katına çıkması gerekiyormuş.Böylece dış gebelik olma olasılığı konusunda keseyi görene kadarki süreci daha kolay atlatacağım.

Haftaya cumartesi keseyi görene dek pek rahat edecek gibi görünmüyorum.Ama artık sonsuz bir teslimiyetle kendimi Allah'a bıraktım.O ne derse o olacak.

Bebeğim...Geçen hamileliğimde de herkes imkansız dese de ben minik kanat çırpışlar hissediyordum.Yine başladı ufak bir hareketlilik.Bu sefer sıkı tutun,üzme anneyi kuzucuğum.

Seni çok seviyorum :)

11 Eylül 2011 Pazar

İki gün önce yaptırdığım kan testi negatif çıktı.Ondan sonraki moral bozukluğu ile bir kaç gün yazamadım günlükcan kusura bakma :)

Bugün regl olmam lazım.Yani günü geldi.Çok uzak gibi görünüyordu ama günler nasıl oluyorsa çabucak geçiveriyor.Hayat,çabuk geçen günlerin tamamı.Ömür dediğin çok kısa gerçekten.Biraz önce balkonda bir bebeğim olmasından başka hayalim olmadığını düşündüm.Ne büyük lüks bir ev,ne para ne de başka bir şey.Çok tuhaf.

Kendimi çok yalnız hissediyorum.Bu evde internete girip haberleri okumak dışında yaptığım pek bir şey yok.Yemek ve temizlik de kısa sürede bitiyor.Ve Mehmet gece geliyor işten.

Doktor kadın rahim duvarı kalın ve ovalasyon var hala.Geç yumurtlama ve geç döllenme olmuş olabilir dedi.Yarına kadar beklemeli yarın regl olmazsam bir test daha yaptırmalı.

İntihara meyilliyim bugün.Kimsenin umrunda değil gibiyim.Dışarıda bensiz akan kocaman bir hayat var ve bensizken de akmaya devam edecek.

Çok güzel şeyler öğretildi bana.Büyüdükçe daha güzellerini de kendim öğrendim.Ama şimdi anlıyorum ki hayat o kadar da güzel değilmiş.Bir hayali olmalı insanın ya da bir çok...Ve bunlardan en az biri gerçek olmalı.Bende olmuyor.Çok şey hayalini kurduğum gibi değil.Ömrüm insanların bana yaptıklarını aklamakla geçti ve Hatalar yaptım ve hatalar yaptılar.

Galiba hormonlarımın azizliğine uğradım şu an.Hayattan tat almadığını söyleyen onlarca arkadaşıma saçmaladıklarını ve hayatın çok güzel olduğunu söyledim yıllarca.Şimdi aynını ben diyorum,şaşıyorum.Şükür önemli.Ben ki bir yerim ağrıdığında bile bu ağrıyı hissedebiliyorum,şükürler olsun nasıl olsa geçecek mantığında iken....Çokca kesik var içimde,çokca kesik.Kuruyup kuruyup kanayan.Kanırtılan.Kurutulan.Tekrar kanatılan kesiklerden sızanlarla baş ediyorum senelerdir.Bu zor.Ve bunu birilerinin anlayacağını da sanmıyorum.Anlatsam ve hepsi geçti artık ben varım kimse sana zarar veremez dese biri ,filmlerdeki gibi...

Çok küçük görünmeli insan,başa çıkabildiğini belli etmemeli,korkak durmalı hayatla yanyanayken.Hep birilerine ihtiyacı varmış gibi,hep bir destek arar gibi...Dik olunca olmuyor.Kırılmak üzere olan dala kimse ceketini asmaz.Ama kalın güçlü bir dalsanız,sadece ceketini asmaz insanlar,daha ağır hep daha ağır şeyler yüklerler.Çatırdamaya hakkınız yoktur.Oysa kırılmak üzere olan dalı korur herkes,onarmaya çalışır,dikkatli davranır.

Ben sağlam güçlü bir dal değilim.

9 Eylül 2011 Cuma

Negatif çıktı :(

heyecanla saatin 15:30 olmasını bekliyorum :))

Şimdi kan verdim geldim fatih hastanesinde.Saat 3:30 gibi sonuç çıkar dediler.Hayatımın en uzun 3 saatini yaşayacağım.Çok heyecanlıyım.Kasıklarımda sanki regl olacakmışım gibi yoğun bir ağrı var.Geçen hamileliğimde de regl oluyor gibi sancım olmuştu ama olmamıştım.Sonra da hamile olduğumu öğrenmiştim.Dedim ya çok heyecanlıyım günlükcan.Bugün kesinleşecek sana ya müjde vereceğim ya da kötü haberi.Ama elbette bu dünyanın sonu olmayacak.Tekrar deneyeceğim.Allah'ım bana evladımı sağlıkla verecek biliyorum.Şükür olsun.

8 Eylül 2011 Perşembe

Rabbimin bana ve tüm dünyaya verdiği güzellikleri karşılamaya hazırım.Mutluyum,içim huzurla dolu,bütün hücrelerim sağlıkla parlıyor.Dünyadaki tüm olumlu enerjileri,sağlığı,huzuru,mutluluğu,bereketi üzerime çekiyorum.Çok mutlu ve şanslı bir insanım.

Günlük olumlamamızı da yaptık :)))

Bugün olumlu gidiyor çoğu şey,çok şükür.Zannediyorum Kızılay'daki dükkanı Kocatepe Kahve'ye verecek gibiyiz.Tutmak isteyen insanlar iyi insanlar.Umarım her şey herkes için hayırlı olur.

Hala hamile miyim değil miyim bilmiyorum.3 gün kaldı sadece.Kafamı işle güçle meşgul etmeye çalışıyorum.Sabah biraz midem bulanır gibi oldu.Artık kendimi pek dinlememe kararı aldığım için önemsemedim.Mutlu olmak istiyorum çünkü.Huzursuz olmaktan çok korkuyorum.Huzursuzluk ve sinir,stress yüzünden bebeğime bir şey olmasını istemiyorum.Bu arada eğer hamile değilsem bu yazdıklarımı okuyunca çok güleceğim. :))

Ofisteyim.Dükkanla ilgili haber gelmesini bekliyorum.Bir de Servet Bey'in Sakarya'da başka bir dükkanı daha var.Belki onu da kiraya vermemi isteyebilir.O zaman bebeğimi düzgün bir hastanede ,iyi bir doktorla ,güzel şartlarla doğurabilir hatta bir de araba alabilirim.Hayırlısı olsun.

Bugün şimdilik bu kadar.

7 Eylül 2011 Çarşamba

sadece 4 gün kaldı...

Dün tek kelime ile berbattı.Öyle çok üzüldüm ve öyle çok ağladım ki tansiyonum çok yükselmiş gün boşu baş dönmesiyle geçti.Köye gittik,Ayşe Teyzemler,Hava Teyzem,Vural,dayımlar,annemler tenekede tavuk yaptık biraz da mangalda.Yedik içtik işte.

Evlendim evleneli bir kez bile annemleri ziyaret etmedikleri için kayınpederimle tartıştık.Sonra da arabada Mehmetle.Anlatmak istemiyorum çünkü aynı şeyleri tekrar tekrar yaşamak istemiyorum.

Bazen insanlar çok daha iyi şeyler hak ederken,çok daha kötüleriyle karşılaşabiliyorlar.Bu ilk bize olmuyor ve muhtemelen son da olmayacak.Rabbimin bir bildiği muhakkak vardır.Artık kimseye bir şey söylemeyip Allah'a havale ediyorum.Aslında EFT daha hesaplı oluyor ama neyse :P

Bebeğim var mısın yok musun bilemiyorum.Belki de varsan bile dünkü sinir krizinden sonra gitmiş olabilirsin.Eğer şu an varsan sıkı sıkı tutun anneye ,bu sefer seni bırakmaya hiç niyetim yok.Allah'ın izniyle bu sefer kucağımda,yanı başımda olacaksın.Ve yemin ediyorum seni asla sevgisiz,ilgisiz,şefkatsiz,yalnız bırakmayacağım.Sana kimsenin zarar vermesine izin vermeyeceğim.

Sıkıntılarımı sen istemedikçe sana belli etmeyeceğim.Yurdum için,insanlık için hayırlı bir birey olman için elimden ne geliyorsa yapacağım.

Sen tutun anneye kuzum.Sensiz bırakma.

Ve bugün neler olduğunu soracak olursan,Mehmet gelmek üzere.Taze fasulye yaptım,köyden getirdik.

O bahsettiğim dükkanın anlaşmasını sanırım yarın yapacağız.Dilerim hayırlısı olur.

Bunun dışında bugün anlatmaya değecek bir şey yok.

seni bekliyorum...

6 Eylül 2011 Salı

Gün başladı ve her şey tek kelime ile berbat!!!!

Anneme geldim.Babam "eşşegoleşşeğin çocuğu gel bakalım buraya" dedi ağladım.

5 Eylül 2011 Pazartesi

Merhaba günlüğüm,

bugün doktorumu aradım,şimdi kan testi yapsam gebe olup olmadığım belli olur mu dedim.Günüm geçene kadar beklememi söyledi.1 hafta kaldı,haftaya bugün ne durumda olacağım bakalım.Eğer hamileysem bebeğim kısmetiyle geliyor.Bugün kızılaydaki bir dükkanımın kiralanması ile ilgili ilk adımlar atıldı.Çarşamba günü için randevulaştık.Hayırlısı olsun inşallah.

Yarın Çubuk'a gidiyoruz.Oradan da köye.Anneme günlükten bahsettim,okudu,ağlamış :)) Yarın umarım çok eğlenceli olur.

Belki ilk bebeğime kızım diye seslendiğimden alışkanlık oldu,belki de yine kız geliyor bilemiyorum ama sürekli kızım diyesim geliyor.Belki de tüm bu yazdıklarım boşa çıkacak,hayatımda ilk kez geleceği bu kadar merak ediyorum.Gerçi bu ay olmazsa diğer ay ya da ondan sonraki aylarda da deneyeceğiz elbette ama sanki hamileyim :))

Eğer bu dükkanı verebilirsem,aşağı yukarı bir araba alacak kadar param olacak.O zaman araba alır mıyım yoksa üzerine biraz daha katmak için parayı bekletir miyim bilemiyorum,bunu o zaman düşüneceğim.Allah büyük.

Aaa unuttum sana söylemeyi,namaza başladım.Umarım bırakmam,kendime çok güvenemiyorum ama bırakmak istemiyorum.Esma da kılıyormuş ramazandan beri.Esma bizim ofis asistanımız.Çok iyi bir kız.Ofisteyken Esma'yla birlikte ,evdeyken kendim kılarım diye düşündüm.Hava karardığı zaman korkuyorum biraz ama gündüz korkmadan rahatça kılıyorum.Şu an yatsı ezanı başladı,abdest alıp namaza gideceğim.Her namazımın sonunda duam sensin bebeğim.Allah sağlıkla,hayırla kavuşmamızı nasip etsin inşallah.

Satırlarıma son verirken küçüklerin gözlerinden,büyüklerin ellerinden öper,yaşıtların ellerini sıkarım :)) (Dayım askerdeyken anneme mektup yazdığında böyle bitirirmiş)

Hoşçakal günlüğüm.Dualarını eksik etme.Ha bu aralar neye benziyorum hatırlamak için bir de fotoğraf iliştirdim.

Çav!

Nostaljik görünsün diye siyah beyaz ekledim :)

4 Eylül 2011 Pazar

Dokuz Gün Kaldı!

Selam günlük,kaldı dokuz gün.

Kavak yellerinin final bölümünü izleyip,ağlıyorum şu an.Ağlanacak bir sahne yok.Tüm insanlar gayet mutlu :) Bir iki kez hıçkırıyorum gözlerimden yaşlar iniyor ,burnum akıyor sonra bebeğim varsa ona acı çektiriyorum diye düşünerek vazgeçiyorum ağlamaktan.Ona belli etmemeye çalışıyorum.

Şu an Münir Özkul hala hayatta.Türkan Şoray ve Kadir İnanır da.Çocuğum büyürken ve büyüdüğünde tıpkı benim gibi yeşilçam filmlerini keşke hiç bitmese diyerek izlesin,eskiden dünyanın ne kadar yaşanılabilir bir yer olduğunu görsün istiyorum.Belki de bir Hülya Koçyiğit ya da Ayhan Işık hayranı olur.Belki de nefret eder.Bence ben tüm bu anlamsız şeyleri hormonlardan dolayı düşünüyorum.

Neyse,çocuğum büyüyüp de bunları okuduğunda "Anne ne kadar da aptalmışsın" dedin istemiyorum :) Derse gebertirim :/

Dün Mehmet'e çocuğumuz olursa isim konusunda dikkatli olmamız gerektiğini söyledim.Teknoloji çağındayız.Artık insanlar internet yolu ile iletişiyor.Eskiden öğrenciler öğrenim için bu kadar çok gitmiyordu yurt dışına.Çocuğumuz olur ise isminde Türkçe bir karakter olmasın,yazışmalarında,giderse yurt dışında sıkıntı yaşamasın istiyorum.İlk kez beni onayladı,mantıklı buldu.Bunun çok küçük bir ayrıntı olduğunu biliyorum ama o zaman geldiğinde önemli olabilir.

Yani böyle günlükcan.Keşke hamile olup olmadığımı şimdiden öğrenmenin bir yöntemi olsaydı.

Bilmediğin bir şey var.Kanımda hamile kaldığım zaman oluşan bir problem.Kan pıhtılaşması.İlk bebeğimi bu yüzden kaybettim.Yani asıl sıkıntılar şimdi değil hamile olduğumu öğrendiğimde başlayacak.Çünkü bu bebeğimi de kaybedecek miyim diye sürekli korku içinde geçireceğim bu hamileliğimi.Ama bu kez bir umudum var.Gördüğüm bir rüya...Sanki bu kez herşey yolunda gidecek(inşallah).

Biraz daha uzatırsam yine ağlayacağım.Normalde öküz gibi olan bünyem bu gün tini mini hanım bünyesi gibi ağlak.

Yarın görüşmek üzere muahh :*


3 Eylül 2011 Cumartesi

Daha on gün var.

Selam günlük,Bugün 3 Eylül 2011

ilk bebeğimi kaybettikten sonra geçirdiğim korkunç günler geride kaldı.Beynim kötü anıları blockluyor.Bu iyi bir şey.Gerçi aradan üç sene geçtikten sonra kimse acıların taze kalmasını beklemez sanırım.Her ne ise,hazırım!Yeniden güne karnımda kelebek kanadının kıpırtısıyla başlamaya.Sonra o hain kickboks tekmelerine,mide bulantılarına,kilolara.Hepsine ve her şeye hazırım!

Bu ay korunmayı bıraktık ve yumurtlama dönemim boyunca çalıştık.Belki de psikolojik ama hamile olduğumu zannediyorum.Önceki tecrübemden bildiğim ilk belirtilerin hepsini yaşıyorum.Tek bir sivilce çıkmayan suratımda altı tane sivilcem var.Sık sık başım dönüyor,yoruluyorum,belimde ve sağ yumurtalığımda zaman zaman kısa süren sancılar oluyor.Ama elbette bunlar kesin gebelik belirtileri değil.

30 yaşındayım günlükcan.Dua et!Hepi topu bir internet sayfasısın bunu biliyorum ama bu süreç boyunca belki de en yakın arkadaşım olacaksın.Bütün o hormonel buhranları,sinir krizlerini,dedikoduları senle paylaşacağım.Eğer bu sefer sağlıklı bir bebek doğurabilirsem bunları ona okuturum büyüdüğünde.Şimdi hayal kurmak için çok erken biliyorum ama olumsuz şeyler de çağırmak istemiyorum.

Bence beni biraz tanımalısın.Ve olur da bebeğim olursa kocaman olduğunda benim şu an neler yaptığımı bilmeli.

30 yaşındayım.Ankara'nın en eski ve elit kabul edilebilecek bir semtinde 2+1 giriş kat çok sevimli bir evde oturuyorum.Gayrimenkul danışmanıyım.Emlakçı da diyorlar ama benim firmam biraz daha kurumsal olduğundan emlakçı sıfatı kabul etmiyorum.Çok okuduğumdan çok bildiğimi düşünürüm,belki biraz ukalayım.Bilmem belki de abartıyorum.Eşim,çok iyi biri olmakla birlikte oldukça kaba.Henüz iki yaşındayken kardeşi doğmuş,kardeşi sorunlu bir bebek olduğundan eşimi anneannesi büyütmüş.Biraz şefkatsiz büyüdüğünü düşünüyorum,çünkü şefkatin,dokunarak sevmenin,tatlı dilin ne demek olduğunu bilmiyor.Ama dedim ya çok iyi bir insandır.Her ne ise bir alışveriş merkezinde satış danışmanı olarak çalışıyor.Maddi durumumuz normal standartlarda.Henüz bir arabamız yok.Bebeğim olana kadar bir araba alacak kadar para biriktirme derdindeyim.Şimdiden biraz birikmişim var.Annem bana bir saat uzaklıkta bir semtte.Tek çocuğum,onu özlüyorum.Babamla ikisi emekliler.Torun bekliyorlar.Kayınvalidemler bana arabayla 10 dk lık yakınlıktalar.Bebeğime onun bakacağını düşünüyoruz.O da hevesli.Kaynım ve eltim bize uzak bir şehirdeler,eltim hamile 7,5 aylık,adı Işıl olacak.Sağlıklı bir hamilelik geçirdi.Bebek de sağlıklı olacak inşallah.En yakın arkadaşım da hamile.7 aylık.Onunla aynı zamanda hamile kalmyı isterdim bu süreci birlikte geçirmeyi ama o zaman hazır değildim sanırım.Onun adı da Sena olacak.Bu sene çok kız bebek oluyor.

Hayatım bunlardan ibaret günlükcan.Regl olmama on gün var.Bu on gün nasıl geçecek bilemiyorum.Hevesle yeniden hamile kalmayı ve bebeğimi kucağıma almayı bekliyorum.Gelişmeleri günbegün yazmaya çalışacağım ancak sanırım önümüzdeki on gün boyunca pek bir gelişme olmaz.

Kendine iyi bak ve benim için iyi şeyler dilemeyi ihmal etme.Ben de senin için daha hızlı bir server,daha çok kullanıcı,daha keyifli yazılar diler,fontlarından öperim.