31 Ağustos 2012 Cuma

uykusuz anneden notlar

Yavaş yavaş düzen oturtmaya başladık sanırım.Sabah en geç 7 gibi uyanıyoruz.Mama yeyip babamız gidene kadar oynaşıyoruz.Onlar yatakta konuşurken yarı uyur yarı uyanık sevişirken,ben hızlıca yemek yapıyorum.Evi toparlıyorum.Saat 9 gibi Mehmet evden çıkıyor.9:30 da Rüzgar uyuyor.En fazla 45 dakika süren bu uyku Rüzgar'ın açlık çığlıklarıyla son buluyor.Karnı doyunca bu sefer birlikte yatıyoruz.Saat 12'ye kadar filan uyuyoruz.Ben yanından kalkınca kurulmuş saat gibi uyanıyor.12'den akşam 9 buçuğa kadar ki süre hala değişiyor.Bazen uyuyor bazen uyumuyor.Ama saat 21:30 oldu mu da ne yaparsam yapayım uyumasına engel olamıyorum.Ondan sonrası malum 12:30 da uyanıyor.Mama yeyip uyuması 1'i buluyor sonra gece 4 te kalkış.Tekrar hızlıca bir mama yeme ve bez değiştirme seansı.Son olarak sabah 7 kalkış.

Yavaş yavaş bilinçli şekilde gülümsemeler başladı.Ama hala sesli sesli kahkahalarla gülmüyor.Sanırım bunun için biraz acele ediyorum.Bazen sanki bir şeyler görüyormuş gibi gözünü tavana dikip gözlerini kocaman açıyor.Sonra da orada ne görüyorsa onu takip ediyor.Böyle yaptığı zamanlarda biraz korkuyorum.Yani kendini pek iyi hissetmiyorsun düşünsene.senin göremediğin ama bebeğinin kesin ve net şekilde görebildiği bir şey var orada bir yerlerde.Belki de saçmalıyorum uykusuzluktan.


Uyandı acil çıkış :)

29 Ağustos 2012 Çarşamba

Sunthing için yazılmıştır :)

Canım ben öyle çok özel şeyler alarak hazırlanmadım Rüzgar için.Çünkü asıl hazırlık yapacağım zamandan çok önce geldi hergele biliyorsun :)

Bebek bezi olarak prima premiumcare kullandım.Hala da onu kullanıyorum.Çok memnunum sadece fazlaca kimyasal bir kokusu var.Ama her hangi bir sızdırma,kötü koku yayma vs. gibi sıkıntılarımız olmadı.Burun aspiratörü olarak otribebe kullanıyoruz.Ondan da memnunuz ama sanırım bu burun temizliği konusunda asıl önemli olan serum fizyolojik kullanımı.Fazla sıkarsan kusturuyor.Az sıkarsan yeterli olmuyor zor çıkıyor sümük :) Ama zamanla ne kadar sıkman gerektiğine alışıyorsun.Kozmetik ürünü olarak krem,şampuan,pişik kremi filan mustela aldım.İlk üç ay bebe yağı değil losyon önerdikleri için bebe yağı almadım ama alırsam yine mustela alırım.İki aydır havalar bu kadar sıcak olmasına rağmen Rüzgar'ı hiç pişik etmedik çok şükür.Yenidoğan kuruluğu filan da olmadı vücudunda.Ancak hastaneden çıkarken eşantiyon olarak sudocrem vermişlerdi.Onu da dışarıda altını temizlediğimde kullanıyorum.O da gerçekten çok iyi.Biberon olarak bir çok marka denedim.Rüzgar en rahat bebedor'un biberon emziği ile içebildi.Ancak o da çok gaz yaptı.Sonunda Dr.Brown's cam biberonunu aldım ve gaz olayından büyük oranda kurtulduk.Mama takviyesi yapıyorum biliyorsun Golden Goat diye bir keçi maması denedik.Çocuk günlerce kaka yapamadı ve çok kustu.Artından SMA kullandık,iki güne bir kaka yapıyordu o da yemyeşil çok kötü kokulu oluyordu.En sonunda Aptamil kullanmaa karar verdik.Kakamız altın sarısı ve günde iki kez geliyor maşallah :) Bebek arabası olarak chicco lite way aldık.Çok kullanışlı arabanın bagajına rahat sığıyor.Ben Rüzgar kucağımdayken bile açıp kapatabiliyorum.Ancak tek yönlü karşıdan rüzgar ya da güneş geldiğinde çocuğu çeviremiyorsun.Bunun da yöntemini tentesini çıkarıp ters yöne takarak buldum ama bunun daha ergonomikleri vardır mutlaka,ben biraz baskı altında aldım o arabayı açıkcası :) Park yatak chicco kullanıyoruz.İlk iki ay kraft'ın dondy beşiğini kullandık yatak olarak,ancak şimdi irileşti ve hareketlendi diye park yatağa geçtik.Dondy beşiği de salona aldım kendi kendine 4 kademeli sallanma özelliği ve 12 adet bebek müziği çalabilme özelliği ile ben yemek vs yaparken o salonda kendi kendine oyalanabiliyor hatta bazen uyuyor bile.O gerçekten kullanışlı bir ürün,aynı zamanda ilerki aylarda mama sandalyesi olabiliyor.Kıyafet konusunda chicco,mothercare,F&F,H&M 'den başka markaları denemedim.Bunlardan da çok memnunum.Ancak bu F&F dediğim kipaların içinde satılıyor sadece.Islak mendil ilk günden beri kullanıyorum ben.İlk başlarda unibaby kullandım.Şimdi nivea,prima,jhonson yani ne denk gelirse onu kullanıyorum.Zaten yaz günü musluğun altında yıkıyorum çoğu zaman.Alt açma bezi olarak dalin kullanıyorum.Onu kesinlikle öneririm.

Başka başka düşünüyorum pek bir şey gelmiyor aklıma.:) Senin soracağın bir şey olursa seve seve cevaplarım.Ne güzel hazırlanıyorsundur sen şimdi :) 

24 Ağustos 2012 Cuma

Fakir İşi Dönence :))

Sonunda park yatağı odamıza yatağın hemen yanına aldım.Mehmetten günlerdir istiyorum bana yardım etmesini.Hep yorgun olduğunu söylüyor.Benim işim neymiş akşama kadar evde yan gelip yatıyormuşum tek işim bebek bakmakmış,ondan da yakınıyormuşum.Bir gün sırf bu cümleler yüzünden onu fazla değil 5-6 saat rüzgarla yalnız bırakacağım.Bakalım yorulmak neymiş görsün.

Neyse sinirlenmeyeyim.Dondy beşiği salona aldım,en azından gündüz uyumadığı saatlerde yanımdayken koltukların üzerinde sürünmüyor çocuk.Anakucağı belli bir aydan sonra kullanılmayacak diye aldırmadım.Dondy beşik 15 kilo olana kadar kullanılabiliyor.İleride de mama sandalyesi oluyor.Park yatakta da en az 6 ay yatar.Zaten karyolanın parası da hazır istediğimiz zaman ihtiyaç olursa hemen gidip alabiliriz.Annemler verdiler sağolsunlar.

Bu arada Memoşa çocuğa güzel ışıklı mışıklı bir dönence al diye telefon açtım.O da kart dönsün de ayın 5 ine kadar sabret dedi.Ben de kendi dönencemi kendim yaptım,fotoğraftaki işte :)) Evet dönmüyor ışıkları da yok ama salladığımda Rüzgar'ın ilgisini çekiyor.Eğer ayın 5 ine kadar deneyeceğim ilgilenmezse hiç almam dönence.Boşa para vermemiş oluruz.

Ah ulan ah,nerde benim gibi düşünceli,idareli kadın :)) Kıymetimi bilen var mı?Yok anacım yok.Neyse yakınmayayım,buna da şükür :))

Oğlum hareketlenmeye başladı.Bye bye sevgili günlük,iyi ki varsın.

P.S; 5,5 kilo olmuş Rüzgar maşallah ve yine altın sarısı yaptı kakayı çok şükür :)

Anne olunca kabuslarım bile değişti,eskiden benim başıma gelen kazalar filan şimdi Rüzgar'ın başına geliyor.Dün bir rüyadan Allah'ım nooolur rüya olsun ,nolur rüya olsun, diye uyandım.Uyandığımda çok şükür rüyaymış dedim.Oğlumu kaybediyordum otobüste :(

Allah'ım herkesin yavrusunu korusun.

23 Ağustos 2012 Perşembe

3 aşı birden olduk :(

Kuzum üç tane aşı oldu.Katıla katıla ağladı,yıktı sağlık ocağını.Kucağıma almam bile fayda etmedi.Artık oracıkta yettim anneeeemmmmm diye açtım mememi dayadım ağzına,hemen sustu yavrucağızım.Eve gelince altı değişti,karnı doydu bir kaç kez beşiğine yatırdım her seferinde ağlaya ağlaya uyandı.Sonunda salona yanıma aldım.Yüzükoyun yatırdım ağladıkça sırtını pışpışladım.Sanırım böyle uyurken ağladığında sırtına vurunca kucağımda olduğunu sanıp sakinleşiyor.Gece ateşlenebilir dedi ebe,caprol aldım ateşlenirse vereceğim.

Bu arada SMA'dan Aptamile bir U dönüş yaptık.Yaptık ve rahatladık.İlk kez altın sarısı kaka gördüm bezinde.Yeşil,kokulu ve üç günde bir kaka yaparken,günde bir kez ve sarı yapmaya başladı.Gaz sancılarımız ve ıkınmalarımız da azaldı.Belki bu ıkınmalarla biberonun da ilgisi vardır.Bir arkadaşımın tavsiyesi ile Dr.Browns biberon aldık.Ve cidden çok memnun kaldık.İşte dediğim gibi biberondan mı mamadan mı bilemiyorum ama sindirim sorunlarımız minimuma indi diyebilirim.(Aman maşallah deyim) :)

Bunun dışında yine kipadaki F&F markasından çok güzel bodyler eşofman altları aldım.Artık mothercare'den alışveriş yapmayı düşünmüyorum.Çok beğeniyorum ama fazla pahalı.Aslında Mehmet istediğini al diyor ama o kadar çok şey beğeniyorum birini alsam aklım diğerinde kalacak ve hepsine de o kadar para veremem.Dolayısıyla hiç bir şey almadan çıkıyorum.Ama F&F hem çok kaliteli hem uygun fiyatlı.İstediğim herşeyi alabiliyorum parama acımadan.Ayrıca burayı pek kimse bilmediğinden herkeste olan şeyler de değil giydikleri.Mothercare bir sezon açıyor herkesin bebesinde aynı şeyler.Biliyorsun yani mothercareden almış.(Bu da biraz kedi ulaşamadığı ciğere mundar der gibi oldu :)

Bunun dışında kilolarla başım dertte.Son 3-4 kilo yapıştı üzerime gitmek bilmiyor.

Oyyyy bebemi özlediiiimmm azcık uyandırayım da seveyimmmmmmmmmmmmm

20 Ağustos 2012 Pazartesi

Bugün Bayram...

Oğlumun ilk bayramı...Birinci gün babaabbesinde kahvaltı yapıp,anneannesine gittik.Dayımlar filan da  geldiler.İlk kez gördüler Rüzgar'ı,çok sevdiler.Akşama doğru Memoşun anneannesine gittik.Necipler de oraya geldiler.Bugün de yine Memoşun annesindeydik,oradan bir Cepaya,Kentpark'a filan gittik.Şimdi evimizdeyiz çok şükür.Rüzgar hep evde benle yalnız kalmaya alışık olduğu için kalabalık ortamda bir süre sonra huysuzlanıyor.Gürültüden hoşlanmıyor.Artık bugün dayanamadım kalk dedim Mehmet'e eve gidelim perişan oldu çocuk.Kalktık geldik.Mışıl mışıl uyuyor kuzu hatta dur fotoğrafını çekip koyayım.
 Bu bir kaç gün önce baba oğul uyuyakalmış halleri...
 Kuzum babasının bacağında keyif yapıyor.
 Yine uyku hep uyku :)
 Oğlumun bayramlığını,papyonuna yandığımmm
Bu da şu an ömrümün uyuyuşu.Artık yüzükoyun yatırmaya alıştırıyorum.Hem karnı sıcak oluyor,gazını kolayca çıkarabiliyor.Hem de kaka yaparken rahat ıkınıyor.Bu arada müthiş kaka problemimiz var.Bugün 3. gündü yapamayalı,sabah babaannesinin kucağında yaptı sonunda.Bebemin içi çürümüş resmen.Oğlum bu ne len fare mi yedin diyorum gülüyor tosbağa :)

Ben de altın sarısı kaka görür müyüm acaba bir gün?

Anaaa uyandı davşanım.Mutlu bayramlar


12 Ağustos 2012 Pazar

düzen müzen kalmadı anacım

Tamamen düzenimiz bozulmuş durumda.7 haftayı bitirdik.Gitgide düzene girecek derken var olan düzenimizde bozuldu.Eskiden mamasını yediği gibi gazını çıkarır yatırırdım.Anında uykuya geçerdi.Şimdiyse uyanık kalmak istiyor.Mamayı yiyor,gazı çıkıyor,altı temiz,kakayı da yapıyor,banyo yapıyor ve buna rağmen uyumuyor.Resmen kapanan gözlerini açmak için çaba harcıyor.Sonunda da başarıyor.Bazen yeniliyor uykuya.Oh diyorum uyudu.Yavaşça odadan çıkıyorum.En ufak bir ses çıkarmamaya özen göstererek evi toparlamaya başlıyorum ki bir anda odadan avaz avaz bir ses geliyor :) Almayım diyorum pışpışlıyorum,biraz sakinleşir gibi oluyor,yanına yatıyorum,yanında olduğumu hissetsin de uyusun diye.Yine dalar gibi oluyor,odadan çıkmamla yaygarayı koparması bir oluyor.Dur Ece diyorum numara yapıyor alma alışmasın her ağladığında kucağa alınmaya,ağlarken bilinçsizce anne diyor ya yollarına ölürüm,kurbanlar olurum diyerek alıveriyorum kucağıma.Bugün balkondayken duymamışım sesini,içeriye bir girdim ki deli gibi ağlıyor.Kızacak oldum "oğlum sen neden uyumuyorsun yaaa" diye söylenecek oldum,bir baktım ilk defa gözünden yaş akmış.Anneeeemmmmmm diyerek bastım bağrıma.Bu çocuk beni parmağında oynatacak anlaşılan.Sanırım her geçen gün gündüz uykuları azalacak.Hayır problem değil ama ağlamasa...Hani sessizce yatsa ya da kucağımda şekerleme yapsa,sevişsek,oynaşsak sorun değil de biraz sessiz kalayım ağlamaya başlıyor.Uykusuz olunca sinirler de eskisi kadar iyi değil tabi,bazen çok öfkelenebiliyorum.Sonra vicdan azabı duyuyorum.Allah'ın gücüne gider diyorum kendi kendime.Oğlumu bize bağışlasın diye ettiğimiz dualar kabul oldu.Şimdi de söyleniyor pozisyonuna düşmek istemiyorum.Ama gerçekten çok zorlanıyorum.

Yemek yapamıyorum bir kere.Ütü gerçek bir hayal.Temizlik mi?Tabi ki yapamıyorum.Salı günü gelecek de MEhmet izinli olacak.Çamaşır yıkanacak sabah erkenden,öğlene kadar kuruyacak.Öğleden sonra ütü yapılacak.Akşama doğru ya da çamaşır yıkanırken ev temizlenecek.Eğer dışarda yemeyeceksek yemek yapılacak.Ve var olan yardımcılı tek günüm de işle güçle heba olacak.

Şöyle agucuk gugucuk yapacağı,yüzümüzü seçebileceği,güleceği günler gelse de oynaşsak maymunla.

9 gibi uyudu uyanma üzerededir.Mehmet evdeyken biraz kestirmeli.Haydi hoşçakalın.

Varlığın öyle bir keyif ki burnumda çilekli sakızımın kokusu....

10 Ağustos 2012 Cuma

Bu bebe psikopat :))

Yok kesin kararımı verdim bu bebe kesin psikopat.45 günlük bir bebek karnı toksa,gazı çıkmışsa,altı temizse neden uyumaz arkadaş?Normal şartlarda çevremde gördüğüm bebeciklerden bildiğim kadarıyla bunun gün içinde en az 16 saat uyuması lazım.Babası gelene kadar ayaktayız.Memoş gelince bir iki oynaşıyorlar.Mamasını yiyor gazı çıkıyor altı değişiyo fosur fosur uykuya geçiyor paşam.Her akşam aynı manzarayı gören Mehmet'i çocuğun gündüz uyumadığına,akşama kadar yorgunluktan öldüğüme perişan olduğuma inandıramıyorum.Hadi ben söyleyince inanmıyorsun da be adam gözümün altındaki mor halkalarda mı sana "bu karı yakında geberir" mesajı vermiyor?

Ay deli olcam :))

Neyse ki şimdi yattı.Mutfaktaki dağ gibi bulaşıklar makinaya yerleşecek.Makinadan çıkacak önce tabi.Çatır çutur seslere uyanmazsa Rüzgar paşa,iki makine çamaşır yıkanacak.Onlar kuruyacak ve ütülenecek.Vay anam ben bitmişim :))) Bir de akşama bebek görmeye gelecekler var.Onlara da en kolayından bir kek,bir börek yapmak lazım.

Acaba kafadan şu balkondan atsam mı kendimiiiiiiiiiiiiiiiii .

Neyse burda zırvalayana kadar gideyim de işime gücüme bakayım.

Yine kurban olurum,yollarına ölürümmm,ömrünü ömrüne adarımmm oğlumunnnnn.....

5 Ağustos 2012 Pazar

Çok zormuş uykusuzluk be yaaa

Hani kırkı çıkınca her şey bir anda sihirli bir değnek değmiş gibi düzeliveriyordu?Yok öyle bir şey.Hatta neredeyse daha da kötüye gidiyor.İlk geldiğnde hastanenin düzenine alışmış olan oğlum 3 saatte bir uyanıyor,karnını doyuruyor ve tekrar uykuya geçiyordu.Şimdilerde artık  3 saat uyuduğunu neredeyse görmedim.Karnını doyuruyorum,altını değiştiriyorum,gazını çıkarıyorum.Gözler kayıyor,gitti gidecek diyerek yatağına yatırıyorum,bir iki dakika sonra ciyak ciyak ağlamaya başlıyor.Acaba gazı çıkmadı mı diye tekrar bir gaz çıkarmaya çalışıyorum iyice uykusu açılıyor ve cin cücüğüne dönüşüyor.Bir sonraki mama seansına kadar yaklaşık 2 -3 saat kah ağladı kah az bir şey uyudu derken tekrar doyuruyorum.Ve tekrar yatağına koyunca uyanıyor.Yani sabah 5 ten akşam 12 ye kadar filan düzenmiz bu kısır döngü üzerine kurulu.Tek sevindiğim nokta kakasının bir düzene girmiş olması.Aşağı yukarı 12 saatte bir kaka yapıyor.Ve her geçen gün biraz daha rahat yapmaya başladı çok şükür.Bu arada mamamızı değiştirdik yine.Bu sefer son.SMA gold kullanıyoruz.Hem güzel içiyor,hem de kabız olmuyor maşallah.

Ayrıca ilk hamileliğimde chicco'dan aldığım 250 cc lik kauçuk emzikli biberonla ememiyor Rüzgar.Yine chicco'nun set up diye çok pahalı bir biberonu var.Onu da asla kullanamıyor.Süt sağma makinesinin biberonu -Avent- ve bebe dor'un cam biberonuna bayılıyor.En çok hiç akıtmadan kullandığımız bebe dor.Demek ki pahalı olan her şey her zaman en iyisi demek değilmiş.

Bunların dışında yarım paçalı kısa kollu aldığım tulumları bayılarak giydiriyorum oğluma.Çok yakışıyor kerataya :)

Çok çamaşır kireniyor.Bir çok ağız mendili almıştım ama her gün bir tane kirleniyor mutlaka.Bunun dışında mama akıttığı ya da kustuğu oluyor.Oldum olası kusmuk kokan bebeklerden tiksinmişimdir.O yüzden temiz olması için elimden geleni yapıyorum.Kusarsa hemen yüzünü yıkıyorum.Boynunu filan siliyorum.Hatta yıkanmadıysa o gün yıkıyorum hemen.Kıyafetlerini bizimkilerle aynı kirli kutusuna değil de başka bir kutuya atıyorum.Ve sık sık yıkıyorum.Dolayısıyla bolca ütü çıkıyor.Yaz günü bu sıcakta ütü yapmak gerçek bir işkence.Ama bebek kıyafeti ütülemek de ayrı bir haz.

Rüzgar'a herşeyden tattırıyorum.Bir damla bir damla.Erik,üzüm,kayısı,şeftali mevsim meyveleri işte.Ağzını şaşırdata şapırdata yiyor köftehor.Herşeyin tadını bilsin ki ek gıdaya geçtiğimizde sıkıntı yaşamayalım.Zaten böyle giderse ek gıdaya çabuk geçecez gibi görünüyor.

Neyse ben kaçtım hafif hafif sesi geliyor kuzunun

2 Ağustos 2012 Perşembe

Kırk Çıkarma Banyomuz ve Kırk Uçurma Turumuz

Sonunda kırkımız çıktı!Yapılmazlar,gezilmezler,çıkılmazlar,geride kaldı.Çok da onun bunun lafını dinleyen biri olmasam da insanlar konuştukça,kınar gözle baktıkça ya da kaka anne olarak fişledikçe insanın canı sıkılıyor.Zaten loğusalık da var.Neyse ki geçti.
 Annem gelirken kırk tane taş toplamış.Ofis arkadaşlarım yarım altın takmışlardı 40 tane taş,altın,gümüş ve nazar boncuğu konulan suyumuzla önce Rüzgar efendi,ardından ben yıkandım.
 Güzelce giydirdim kuzumu.Annem niyetli olduğu için eve geri döndü.İftara kalsaydı o saatte buradan geri dönmesi zor olacaktı.Kayınvalidemin annesi ve babasının evine gittik.çünkü en uzak yer oraydı.Bir de kırk uçurmada gittiği evdeki kişiye benzer derler ya ben Mehmet'in dedesini severim.Hem sağlıklı,kariyerli,hoş sohbet,dini bütün adam.Orada da büyükannesi oğluma yumurta verdi soyu üresin diye.Yanaklarına un sürdü,ak sakallı yaşlı bir dede olana dek yaşasın,uzun ömürlü olsun diye.Ekmek verdi bereketli olsun diye.Bir de burnuna kara sürdü,nazar değmesin diye.
 Geleneklerden,adetlerden pek haz etmesem de konu oğlum olunca,yıllarca yapılışı süregelmiş bu tür şeylerin mutlaka bir amacı ve doğruluğu olduğuna inanıyorum ister istemez.Ve sanki yapmazsam ona haksızlık edecekmişim gibi hissediyorum.
 Paşam maşallah hiç ses çıkarmadan güzelce yıkandı.Son suyunu kevgirle döktük.Aynı şekilde kendim de plastik mavi kevgirle girdim duşa :))




 İşte bu da bebemin unlu hali :))
Bu arada kırkı çıkınca uyku ve beslenme düzeni oturur derler.Biz de tam aksi oldu.Dün sabah 4 te bir kalktık,bugün dörde kadar uyumadı çocuk.Büyükannenin evinde kakasını yapmıştı yapış o yapış.Hala tık yok.Biraz da onun huysuzluğu var sanırım çocukta.Uyuyor bir süre sonra ıkınarak çığlık çığlığa uyanıyor.

Kırkımızın çıkmasına en çok Mehmet sevindi malum sebepten dolayı :)) Benimse hala o taraklarda pek bezim yok.Neyse düzelir sanırım.

Oğluş maşallah güzel büyüyor.Annem on gündür görmüyordu.Görünce çok şaşırdı.Ay Ece bu çok büyümüşşşşş diyor.Biz tabi sürekli gördüğümüz için farkemiyoruz.Sadece tartıldıkça aaa kilo almış oluyoruz.

Doğum kilolarımı verdiğimi sanıyordum ama fotoğraflarda kendimi görünce hala gadana gibi göründüğümü farkettim.56 kilo çıkıyorum eczanedeki tartıda.Doğuma gitmeden önce 69 çıkıyordum.Hamilelikten önceyse 52 filan..Yani bir 4 kilo filan fazlam var.Ve nasıl verebileceğim hakkında hiç bir fikrim yok.Çünkü zaten gün boyunca neredeyse hiç bir şey yemiyorum.Bu bilerek ve isteyerek yaptığım bir şey değil.Bebekle uğraşırken açlığımı unutuyorum o uyuduğunda da evi toparla,biberonları yıka,yat uzan dinlen,uyu derken tekrar uyanıyor.Aralarda hatırlarsam yaşamak için bir kaç bir şeyler atıştırıyorum.Bolca su içiyorum.Ama havalar öyle sıcak gidiyor ki çoğunu terle atıyorum sanırım ki tuvalete nadir çıkıyorum.

Gün içinde karnı tok,altı temiz,gazı çıkmış olduğu halde deli gibi ağlayıp,uyumadığı oluyor.Meğer koynumda yatmak istermiş davşanım.Bunu sonra keşfettim.Alıyorum koynuma uzanıyoruz ikimiz.SArılıyorum kuzuya,dakikada gidiyor.O an sanki dünyanın en mutlusu en huzurlu ben oluyorum.kollarımda dünyanın en güzel şeyi,tek aşkım yatıyor.Bir yerde okumuştum.Bebeklerinizi kucağınıza alın,alışır diye,şımarır diye korkmayın,farkında değilsiniz ama siz onu değil kendinizi şımartıyorsunuz diyordu.Cidden de öyle.

Bazen o kadar özlüyorum ki uyandırıyorum çocuğu.Kollarımda yatsın istiyorum.Yazık mutsuz mutsuz uyanıyor.

Artık yavaş yavaş bakmaya başladı.Gözleriyle takip edebiliyor.Seslendiğim zaman gülümsüyor.Sesimi duyduğunda aranmaya başlıyor.Anne dediği kollarıma koşarak atladığı günler de gelecek inşallah.Nasıl bir mutluluktur.Şükürler olsun Rabbim oğlumu bağışladın için.

Dünya bir yana,davşanım bir yana :)))