Geçenlerde Mehmet'le konuştuk da ilk evlendiğimiz yıl acaba bir laptop alabilir miyiz diye konuşmuştuk.Salonun ortasında duran kocaman bir bilgisayarımız vardı.Ve laptop almak sadece bir hayaldi.İki yıl sonra en iyisinden bir laptop almıştık.Ben buhar hazneli ütümüz olmasını çok istiyor ama buna ekstra bir bütçe ayıramayacağımızı düşünüyordum.Doğum günü hediyem olarak aldı geldi bir akşam Mehmet.Tam dört sene 37 ekran minnacık bir televizyonla idare ettik.O dört sene boyunca da büyükçe bir led tvnin hayalini kurduk.Şimdi taksiti haziranda bitecek olan 3 boyutlu kocaman bir led tv miz var.Çok şükür ve maşallah diyeyim önce,sonra bunları neden yazdığımı açıklayayım.İnsanın istekleri,evin eksikleri bitmiyor.Öncelikle kendi evimiz olsun istiyoruz.İyi kötü bir arabamız,doğacak bebeğimizin her ihtiyacını sıkıntı yaşamadan karşılayacak kadar paramız olsun.Bundan 5 yıl önce böyle bir televizyonumuz olacağını söyleseydi birileri,inanmazdım.Çok basit şeylerden bahsettiğimin farkındayım ama bunlar şu an tam olarak düşündüklerim.Yani ev almak ya da bir araba ,çok uzak gibi görünüyor olabilir ama imkansız değil.
Telefon geldi ve dikkatim dağıldı.
Oğlum,canımın canı,karnımda dönüp duruyorsun.Geçenlerde dirseğin olduğunu tahmin ettiğim bir çıkıntı oluştu karnımda.Şöyle parmağımla hafifçe dokundum,kaydıraktan kayar gibi kaydın gittin.Babacığın bazen nasıl bir his olduğunu soruyor,içinde bir canlı büyütmek...Onun orada canlı olduğunu,hareket ettiğini bilmek.Annelik hissi hamile kadının karnında bebeğinin hareket ettiğini hissettiği anda başlıyor.Ve öyle güzel ki...
Babacığın karnımın fotoğrafını çekti.Sana mail atacağım oradan bakarsın büyüdüğünde,maşallah nasıl kocaman bir şey olduğunu görürsün.
Oğlum ,bebeğim,canım,emanetim sağlıkla,hayırla gel kollarımıza inşallah
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder