Selam günlük,kaldı dokuz gün.
Kavak yellerinin final bölümünü izleyip,ağlıyorum şu an.Ağlanacak bir sahne yok.Tüm insanlar gayet mutlu :) Bir iki kez hıçkırıyorum gözlerimden yaşlar iniyor ,burnum akıyor sonra bebeğim varsa ona acı çektiriyorum diye düşünerek vazgeçiyorum ağlamaktan.Ona belli etmemeye çalışıyorum.
Şu an Münir Özkul hala hayatta.Türkan Şoray ve Kadir İnanır da.Çocuğum büyürken ve büyüdüğünde tıpkı benim gibi yeşilçam filmlerini keşke hiç bitmese diyerek izlesin,eskiden dünyanın ne kadar yaşanılabilir bir yer olduğunu görsün istiyorum.Belki de bir Hülya Koçyiğit ya da Ayhan Işık hayranı olur.Belki de nefret eder.Bence ben tüm bu anlamsız şeyleri hormonlardan dolayı düşünüyorum.
Neyse,çocuğum büyüyüp de bunları okuduğunda "Anne ne kadar da aptalmışsın" dedin istemiyorum :) Derse gebertirim :/
Dün Mehmet'e çocuğumuz olursa isim konusunda dikkatli olmamız gerektiğini söyledim.Teknoloji çağındayız.Artık insanlar internet yolu ile iletişiyor.Eskiden öğrenciler öğrenim için bu kadar çok gitmiyordu yurt dışına.Çocuğumuz olur ise isminde Türkçe bir karakter olmasın,yazışmalarında,giderse yurt dışında sıkıntı yaşamasın istiyorum.İlk kez beni onayladı,mantıklı buldu.Bunun çok küçük bir ayrıntı olduğunu biliyorum ama o zaman geldiğinde önemli olabilir.
Yani böyle günlükcan.Keşke hamile olup olmadığımı şimdiden öğrenmenin bir yöntemi olsaydı.
Bilmediğin bir şey var.Kanımda hamile kaldığım zaman oluşan bir problem.Kan pıhtılaşması.İlk bebeğimi bu yüzden kaybettim.Yani asıl sıkıntılar şimdi değil hamile olduğumu öğrendiğimde başlayacak.Çünkü bu bebeğimi de kaybedecek miyim diye sürekli korku içinde geçireceğim bu hamileliğimi.Ama bu kez bir umudum var.Gördüğüm bir rüya...Sanki bu kez herşey yolunda gidecek(inşallah).
Biraz daha uzatırsam yine ağlayacağım.Normalde öküz gibi olan bünyem bu gün tini mini hanım bünyesi gibi ağlak.
Yarın görüşmek üzere muahh :*
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder