6 Mayıs 2012 Pazar

10 haftamız kaldı :))



Günlerden pazar...Mehmet biraz önce işe gitti.Ben de oturmuş blog sayfam için türlü şablonlar ,arka planlar filan deniyorum.En sonunda klasik şablonu kullanmanın en güzeli ve en düzenlisi olduğunu düşündüm ve bu şablonda karar kıldım.Sonra belki değiştiririm.Oğlum sağ kaburgamın altında uyuyor.Arada bir kıpırdanıyor.Onu yanımda hissetmek süper bir his.Bir anne bebeği karnında hareket etmeden önce pek hissedemiyor anneliği.Ancak hareketler başladıktan sonra hamilelik dünyanın en keyifli hadisesi,o karnında hareket eden şey dünyanın en önemli varlığı oluyor.Böylece annelerin evlatlarına olan aşkları başlıyor.Bu normal.Ancak durum babalarda böyle değil.Babalar da bebek hareket etmeye başlayınca heyecanlanıyorlar ancak anne gibi kutsal bir aşk beslemiyorlar bebeklerine.(Yani en azından Mehmet şu an öyle)Yani diyeceğim o ki; biz bebeklerimizi sevmeye çok önce ve biraz da otomatikman başlıyoruz.Ancak babalar bu duyguyu bebek doğduktan sonra geliştirmek durumunda kalabiliyorlar.Aslında söylemek istediğim tam olarak bunlar değildi.Zeki insanlar anlamıştır demek istediğimi.Hamilelik ifade yeteneğimi de kısıtlıyor sanırım.Yani zor olan babaların sevgisi aslında...

Bu aralar nasıl görünüyorum?
İşte aynen böyle :)) Oğulcuğumun mail adresine diğer karın fotoğraflarımı da gönderdim ama burada yayınlamıyorum onları :/

Şimdi renkli çamaşırları makineye atacağım.O yıkanırken evi süpürürüm.Sonra çamaşırları asarım.Onlar kuruyana kadar Tunalı'ya inerim,mothercare'e filan bakarım.Karum'a uğrarım belki.Ordan da eve gelir ütü yaparım.Böylece pazar gününü bitirmiş oluruz :)

Dün hıdırellezdi.Balkondaki çiçeklerimizin dibine dualarımızı koyduk Mehmetle.Allah kabul etsin inşallah.Haydi ben biraz iş yapayım artık.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder