Yine ofisteyim oğulcanım.Doktora gittim kredi kartından ödeme yapmak için.Tuvaletin önünde beklerken doktorun odasından birileri çıktı ağlayarak.O kadar üzüldüm ki.Bir problem var demek ki,Allah şifa versin inşallah.İnşallah önemli bir şey değildir.İnşallah hamile duygusallığı ile ağlıyordur kadın.Bir şey soramadım da.Allah beterinden saklasın.
Oradan dönerken İsmail'i gördüm.Tam öğle saatiydi,yemek yiyelim dedi.Beykoz'a gittik,güzel bir tandır pilav yedik.Sen de eti çok seviyorsun annen gibi köftehor seni.Hele pastırma yediğim zaman bildiğin taklalar atıyorsun içeride :)) Etobur oğlum benim.
Birazdan eve gideceğim.Babanın salatalık fideleri biraz pörsümüş gibi olmuş nedense.Her sabah onlara bakıyoruz ya bu sabah farkettik,inşallah kötü olmazlar.Daha sen doğacaksın ek gıdaya geçeceksin sana organik salatalık yedireceğiz.Organik diye bir tabir var.Tarım ilacı filan gibi kanserojen kimyasallar içermeden üretilen sebze meyve demek.Sen büyüyene kadar büyük ihtimalle organik diye bir şey kalmaz hatta kapsüllerle filan besleniriz.Bu gidişle o da olacak gibi.Eskiden yani biz küçükken yaz aylarında sadece yazın yetişen sebze meyvelerden yiyebilirdik.Kışın mesela domates çıksa da yesek diye özlerdik.Şimdi her mevsim her sebze meyve var.Ama tabi eskisi gibi sağlıklı ve lezzetli değil.
Bilgisayarımın şarjı bitiyor,eve geçince yazmaya devam ederim.Canımdan can oğlum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder